Dünyanın coğrafi merkezi, Dünya üzerindeki tüm kara yüzeylerinin geometrik merkezidir. Bu kavram, Dünya’nın yüzeyinde yer alan kara parçalarının dağılımını dikkate alarak hesaplanır ve tüm kara yüzeylerine olan mesafelerin toplamının en küçük olduğu noktayı belirler. Geometrik olarak tanımlandığında, Dünya’nın dış şeklini yaklaşık olarak temsil eden jeoid yüzeyinin iki boyutlu alanı içinde tüm kara yüzeylerinin ağırlık merkezi olarak tanımlanır. Bu tanım, minimum mesafe merkezi terimi ile de açıklanabilir; çünkü bu alan sınırsız bir mesafeye sahip bir küre yüzeyidir.
Dünyanın coğrafi merkezi kavramının tarihçesi, 19. yüzyılın ortalarına kadar uzanır. İskoçya Kraliyet Gözlemcisi Charles Piazzi Smyth, 1864 yılında Mısır’daki Büyük Giza Piramidi’nin konumunu 30°00′K 31°00′D olarak vermiştir. Smyth, bu koordinatların “insan tarafından yaşanabilir tüm kara parçalarının dikkatlice toplanarak hesaplandığını” belirtmiştir. Aynı yılın Ekim ayında Smyth, başlangıç meridyenini Büyük Piramit’in boylamında konumlandırmayı önerdi, çünkü burada başka herhangi bir konumdan daha fazla kara üzerinden geçeceğini savunuyordu. Ancak, uzman komite bu öneriyi kabul etmedi ve Greenwich’i tercih etti.
Modern dönemde, 1973 yılında Kaliforniya San Diego’daki Gulf Energy and Environmental Systems’da fizikçi olan Andrew J. Woods, dijital bir küresel harita kullanarak Dünya üzerindeki tüm kara yüzeylerinin coğrafi merkezini hesapladı. Woods’un hesaplamalarına göre bu nokta, günümüzde Türkiye’de Kırşehir iline yakın Seyfe Köyü civarındadır. Woods’un bulduğu koordinatlar 39°00′K 34°00′D olup, bu nokta Giza’nın yaklaşık 1800 km kuzeyinde yer almaktadır.
2003 yılında uydu ölçümlerinden elde edilen global dijital yükseklik modeli ETOPO2’ye dayanan yeni bir hesaplama, veri noktalarının ekvatorda 2’lik (yaklaşık 3.7 km) bir aralıkla yer aldığı sonucunu vermiştir ve böylece Woods’un hesaplamasını doğrulamıştır. Bu yeni hesaplamaya göre, Dünya’nın coğrafi merkezi 41° K 35° D koordinatlarındadır.
Türkiye ve Kırşehir’in Önemi
Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren bir köprü niteliğindedir. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Türkiye, kültürel ve tarihi zenginlikleriyle bilinir. Kırşehir ise, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alır ve tarih boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Kırşehir, Hititler, Frigler, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklular gibi birçok uygarlığın izlerini taşır. Osmanlı döneminde de önemli bir kültürel ve ticari merkez olmuştur.
Seyfe Köyü ve Seyfe Gölü
Seyfe Köyü, Kırşehir’in 35 kilometre doğusunda bulunan küçük bir yerleşim yeridir ve coğrafi merkezin burada bulunması, bu köyü benzersiz kılmaktadır. Seyfe Köyü’nün yakınında bulunan Seyfe Gölü, Türkiye’nin önemli doğal alanlarından biridir. Göl, çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapmasıyla bilinir ve Milli Park statüsüne sahiptir. Bu bölge, sadece coğrafi değil, aynı zamanda ekolojik ve biyolojik açıdan da büyük bir öneme sahiptir.
Seyfe Gölü, Kırşehir’in 35 kilometre doğusunda bulunan sığ bir tektonik göldür. Denizden 1080 metre yükseklikte olan göl, 15 km² alana sahiptir. Yazın suyu iyice azalan göl, kış aylarında bol yağış nedeniyle kabarır ve etrafı bataklığa dönüşür. Kapalı havza olduğu için suyu durdukça tuzlanır ve toprak çoraklaşır. Bu nedenle Tekel İşletmesi tarafından burada tuz işletmeleri açılmıştır.
Seyfe Gölü, nesilleri azalan flamingo kuşlarının konakladığı bir yerdir. 600 binden fazla çeşitli kuş türünün bulunduğu bu alan, Milli Park statüsüne alınarak koruma altına alınmıştır. Gölde 50 ayrı kuş türü kuluçkaya yatar, 182 kuş türü burada barınır ve yaklaşık 25 kuş türü göç sırasında bu göle uğrar.
Kırşehir’in Tarihi ve Kültürel Mirası
Kırşehir, tarih boyunca birçok önemli olaya tanıklık etmiş bir şehir olarak bilinir. 1867 yılında bucak, 1869 yılında ilçe ve 1870 yılında sancak olmuştur. 1921 yılında bağımsız mutasarrıflık, 1924 yılında ise il olmuştur. 1954 yılında kısa bir süreliğine ilçe statüsüne düşürülmüş ancak 1957 yılında tekrar il statüsüne kavuşmuştur.
Kırşehir, aynı zamanda birçok ünlü kişiliğin doğum yeri olarak da bilinir. Türk halk müziği sanatçısı Muharrem Ertaş ve oğlu ünlü halk ozanı Neşet Ertaş, Kırşehir’in önemli kültürel figürlerindendir. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Başkanları Haşim Kılıç ve Mustafa Bumin de Kırşehir doğumludur. Politikacı Osman Bölükbaşı da bu toprakların yetiştirdiği önemli isimlerden biridir.
Seyfe’yi bilgisayarlar buldu
Dünya’nın coğrafi merkezi kavramı, insanlığın yeryüzünü anlama ve haritalama çabalarının bir parçasıdır. Bu merkez, tarihten günümüze kadar birçok bilim insanının ve araştırmacının ilgisini çekmiş ve çeşitli hesaplamalarla belirlenmeye çalışılmıştır. Bugün, modern teknoloji ve uydu ölçümleri sayesinde daha kesin sonuçlara ulaşılabilmektedir. Türkiye’de Kırşehir yakınlarındaki Seyfe Köyü’nün bu merkeze ev sahipliği yapması, bölgeyi hem bilimsel hem de turistik açıdan önemli kılmaktadır. Kırşehir’in tarihi ve kültürel zenginlikleri, bu coğrafi önemin yanı sıra, bölgeyi daha da ilgi çekici hale getirmektedir.