• Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • YouTube
  • LinkedIn
  • Search
Skip to content
1001 Şey
Home Genel Kültür, ManşetDeontoloji: İyi sonuçları da olsa yanlış şeyler yapmama felsefesi

Deontoloji: İyi sonuçları da olsa yanlış şeyler yapmama felsefesi

12/10/2025• byadmin

Deontoloji, bir eylemin ahlaki değerini, o eylemin sonuçlarından bağımsız olarak, belirli ahlaki kurallara ve görevlere olan uygunluğuna göre belirleyen felsefi bir yaklaşımdır. Yunanca “deon” (görev) kelimesinden türeyen bu kavram, bir eylemin doğru ya da yanlış olmasının, sonuçlarından çok, o eylemi gerçekleştiren kişinin yerine getirmesi gereken göreve bağlı olduğunu savunur.


Deontolojinin Temel İlkeleri

Deontoloji, temelde şu üç ana fikre dayanır:

  1. Görevin Evrenselliği: Deontolojiye göre, bazı ahlaki görevler (örneğin, yalan söylememek, başkalarına zarar vermemek) evrenseldir ve her durumda geçerlidir. Bir eylemin ahlaki doğruluğu, o eylemin sonuçlarından ziyade, bu evrensel ilkelere ne kadar uyduğuna bağlıdır.
  2. Sonuçlar Önemsizdir: Deontoloji, bir eylemin iyi niyetli bir görevden kaynaklanması durumunda, beklenmedik kötü sonuçlar doğursa bile ahlaki açıdan doğru kabul edilebileceğini öne sürer. Örneğin, deontolojik bir yaklaşıma göre, masum bir kişinin hayatını kurtarmak için yalan söylemek ahlaki olarak yanlıştır, çünkü yalan söylemek başlı başına bir görev ihlalidir.
  3. İnsan Onurunun Önceliği: Deontoloji, insanların birer araç olarak değil, başlı başına birer amaç olarak görülmesi gerektiğini savunur. Bu, bir kişiyi, daha büyük bir iyilik için bile olsa, manipüle etmenin veya ona zarar vermenin ahlaki olarak kabul edilemez olduğu anlamına gelir.

Deontoloji ve Diğer Ahlak Felsefeleri Arasındaki Fark

Deontolojiyi diğer ahlak felsefelerinden ayıran en önemli özellik, sonuçlara odaklanmamasıdır.

  • Deontoloji vs. Sonuççuluk (Konsekyansiyalizm): Sonuççuluk (örneğin, faydacılık), bir eylemin ahlaki değerini sonuçlarına göre belirler. Bir eylemin en fazla sayıda insana en fazla faydayı sağlaması durumunda doğru olduğunu savunur. Deontoloji ise buna karşı çıkarak, bir eylemin sonuçları ne kadar iyi olursa olsun, eğer temel ahlaki görevleri ihlal ediyorsa yanlış olduğunu belirtir.
  • Deontoloji vs. Erdem Etiği: Erdem etiği, bir eylemin kendisine veya sonuçlarına odaklanmak yerine, eylemi gerçekleştiren kişinin karakterine, yani erdemli olup olmadığına odaklanır. Deontoloji ise bireyin karakterinden bağımsız olarak, eylemin kendisini ahlaki kurallara göre değerlendirir.

En Önemli Temsilcisi: Immanuel Kant

Deontolojik ahlak felsefesinin en bilinen ve etkili figürü Immanuel Kant‘tır. Kant, “Kategorik İmperatif” adını verdiği bir ilke geliştirmiştir. Bu ilke, eylemlerin koşulsuz olarak izlenmesi gereken evrensel ahlak yasaları olduğunu savunur. Kategorik İmperatif’in en bilinen formülasyonları şunlardır:

  • Evrenselleştirilebilirlik İlkesi: “Yalnızca, aynı zamanda evrensel bir yasa olmasını isteyeceğin bir ilkeye göre davran.” Yani, yaptığınız şeyin, herkes tarafından her durumda uygulanmasını isteyeceğiniz bir kural olup olmadığını düşünmeniz gerekir.
  • İnsanlığa Saygı İlkesi: “İnsanlığa, kendi kişiliğinde ve diğer herkesin kişiliğinde, hiçbir zaman yalnızca bir araç olarak değil, aynı zamanda her zaman bir amaç olarak davran.”

Kant’a göre, bir eylemin ahlaki değeri, sadece o eylemin görev bilincinden kaynaklanmasıyla mümkündür. Bir eylemi, iyi sonuçları olacağı için değil, o eylemi yapmak ahlaki bir görev olduğu için yapmalıyız.

Previous: Deja Vu: Beynin işletim sistemi hatası

Comments are closed.

Ayan.Org Production

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • YouTube
  • LinkedIn
  • Search
Copyright © Serhat Ayan
Close Search Window
↑